SORU: limited şirketlerde ortaklar dışında dışarıdan atanan müdürlerin (Ticaret Sicili'nde yayınlanan) vergi dairelerine karşı sorumluluğu var midir?
YANIT: Türk Ticaret Yasasi'nin 510/3 maddesi uyarınca "ister ortak, ister üçüncü sahis olsun, müdürlerin ad ve soyadları" şirketin merkezinin bulundugu yer ticaret siciline kaydedilir. kayıt işlemi ise söz konusu yasal düzenleme gereği şirket müdürleri tarafından yapılır.
Türk Ticaret Yasasi'nin 541'inci maddesi gereği olarak şirket sözlesmesi veya genel kurul kararı ile şirketin idare ve temsili, ortak olmayan kimselere de bırakılabilir. Bu gibi kimselerin selahiyet ve mesuliyetleri hakkında ortak olan müdürlere ait hükümler uygulanir.
Buna göre;
. şirket sözlesmesinde limited şirketi idare ve temsil yetkişi, bir veya birkaç ortaga verilmişse, bu ortak veya ortaklar,
. şirketin idare ve temsili ortak olmayan bir müdüre verilmiş ise bu müdür,
. şirketin idare ve temsil yetkişi ortaklar arasinda bulunan tüzel kişiye verilmişse, idare ve temsil yetkişini bu tüzel kişi adına üzerine almış olan gerçek kişi,
. Ne şirket sözlesmesi, ne de genel kurul kararı ile şirketi idare ve temsil yetkişi ortaklardan birine veya birkaçina ya da ortak olmayan müdüre verilmişse, müdür sıfatıyla tüm ortaklar, limited şirketin kanuni temsilcisi sayılırlar.
Bu bağlamda limited şirketin müdürünün şirketten tahsil olanagi kalmayan vergi borçlarinin tamamından sorumlu olmaktadırlar.
şirket müdürlerinin vergi borcundan sorumlu tutulabilmeleri için söz konusu borcun (kamu alacağınin) şirket mal varlığından tahsil edilmemis olması gerekmektedir.
Ancak öncelikle limited şirkette ortaklar sermayedeki payları oranında vergi borçlarindan sorumlu olmaktadırlar. Ancak bu bağlamda da söz konusu ortakların mal varlığınin bulunmaması veyahut da adreslerinin saptanamaması hallerinde vergi borcundan dolayi ortak olmayan müdürün veya müdürlerin de sorumlu tutulmasi mümkündür.
Hukuki açidan asıl borçlu konumunda olan tüzel kişilikten tahsil edilemeyen kamu alacağınin limited şirketlerde ortaklardan, ortaklardan tahsil edilemeyen alacağı ise kanuni temsilci sıfatına haiz olan müdürlerden aranması gerekmektedir.
Amme alacaklarının Tahsil Usulü hakkındaki Yasa'nin 35'inci maddesi uyarınca limited şirket ortakları, şirketten tahsil imkani bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve söz konusu yasa hükümleri çerçevesinde takibe tabi tutulurlar.
Ancak diğer yandan Amme alacaklarının Tahsil Usulü hakkındaki Yasa'nin mükerrer 35'inci maddesi hükmü gereği olarak "Tüzel kişilerle küçüklerin ve kişitlilarin, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kismen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakların, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin sahsi mal varlıklarından ... tahsil edilir."
Yasal düzenleme gereği olarak "Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, ... ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilirler."
Amme alacaklarının Tahsil Usulü hakkındaki Yasa'da limited şirket ortaklarının sermayedeki paylarına göre mevcut vergi borçlarindan sorumlu tutulmasını öngörmüs olmasına karşın sorumlu sıfatıyla aranacak vergi tahsil edilemeyen miktardir.
limited şirket müdürleri, bu görevlerinden ayrılmadıkları sürece şirket vergi borçlarindan dolayi AATUH Yasa hükümleri çerçevesinde sorumlu olmaktadır. Bu şekilde kanuni temsilci sıfatıyla ödenen vergiler, rücu yoluyla ortaklara yansıtılabilmektedir.
|