Çalışan suç işledikçe şirket vergi ödeyecek

"Bu da ne zaman çıktı?" diye soranlar için açıklayalım; bu yıl çıktı.

Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 11/1. maddesinin (g) bendine göre;

"Çalışanlarin suçlarindan dogan maddi ve manevi zarar ve tazminatlarin" gider olarak indirimi kabul edilmeyecek.

Kanunen gider kabul edilmeyen bu ödemeler de beyanname verildigi zaman, şirketin dönem kazancına eklenip, "kurumlar vergisi" ödenecek.

Inanmayan, kanunu açip, Yukarıdaki madde ve bendi okusun...

ISÇININ HATASI

Is yasaminda, isçilerden kaynaklanan, çok sayi hata ya da suçla karşılasiyoruz.

Bu gibi durumlarda, her zaman isçiyi suçlamak da mümkün değil. Bazen de isçinin iradesi dışında ortaya çikan bir gelisme ya da yaptıgi bir hata veya isledigi suç nedeniyle, olayla doğrudan ilgisi olmayan İşverenler, ciddi tutarda zarara ugramakta ya da tazminat ödeyebilmektedir.

Örnegin; isçinin dikkatsizligi ya da bilgisizliginden kaynaklanan iş kazasında, isçinin ugradığı bedensel kayıp nedeniyle İşverenin, tazminat ödemesine hükmedilebiliyor. Çalışanin kullandigi şirket aracı ile karşı tarafa zarar verilebiliyor, bunun zarar veya tazminatı, şirket tarafından karşılanabiliyor.

Is yapılırken, müsterinin malina zarar verilebiliyor.

Örnekleri çogaltmak mümkün. Bu asamada, şirketin zararı veya ödedigi tazminat, gider olarak kabul edilmeyince, vergisel anlamda ciddi sorunlar doguyor.

şirket; kanunen kabul edilmeyen bu gideri, kazancına ekleyip bir de kurumlar vergisi ödeme durumuyla karşı karşıya kalmaktadır.

YASA DEGISMELI

Yukarıda sözü edilen yasa hükmü, istihdami olumsuz yönde etkileyecek nitelikte.

Istihdam üzerindeki asiri yükler, 49 isçiden fazla eleman çalıştırana getirilen ilave yükler, istihdami olumsuz yönde etkilerken, simdi bir de yenisi çıktı.

Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre, çalışanlarin suçlarindan dogan maddi, manevi zarar ve tazminatlar, yasanin yürürlüge girdigi 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren gider yazılamayacak.

"Olmaz böyle sey" demeyin. Oldu bile...

Insan bazen düşünüyor da; Türkiye aleyhine karar alıp, yatırımlari ve istihdam yaratmayı engelleyerek, işsizliği artirmak isteyen, bazı kişiler toplansalar, acaba ne gibi kararlar alırlardi?

Hemen aklımıza gelenler;

- Istihdam üzerindeki, yükleri artırırlardı (Su anda, istihdam üzerindeki yükler itibariyle Dünya rekoru Türkiye'de),

- Çok sayi isçi çalıştırana, ilave mali yükümlülükler getirirlerdi (Türkiye'de 49 isçiden fazla eleman çalıştıranlarda bu gibi çok sayı yükümlülük var),

- Türkiye'de yatırım yapıp, istihdam yaratanlara saglanacak, tesvikler kaldırılırdi (Bu da yapıldi. Örnegin yatırım indirimi, kazanilmis haklar da alinarak kaldirildi),

- İşverenler, yanlarinda çalışan İşçilerin suçundan kaynaklanan bir zarar ya da tazminat ödemislerse, bu ödemeyi, yasal bir gider olarak kaydedemezler hatta kazançlarına ekleyip, bunun için de vergi ödemek durumunda bırakırlardi (Bu da Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu ile getirildi).

Örnekleri çogaltmak mümkün.

Halk arasinda kullanilan "Maksat üzüm yemek mi bagciyi dövmek mi?" diye bir söz var. Iste, tam bu söze uygun örnekler!..

Ehliyetsiz isçiye araç kullandıran ya da belli konularda uzmanligi ya da belgesi olmayanlara, zarar dogurucu işleri yaptıranlar gibi örnekler, konumuzun dışında. Konumuz, iyi niyetli İşverenlerle ilgili.. Yukarıdaki yasa maddesi acilen değiştirilmeli ya da Maliye Bakanlığı, bir tebliğ ile bu yasa maddesini, iyi niyetli İşverenleri koruyan örnekler de vermek suretiyle ayrıntılı olarak açıklamali.

Yoksa, bırakın yabancı yatırımcıyı yerliyi bile dışarıya kaçırırız...

 

Sükrü Kızılot